Struma, 2. Dünya savaşı sırasında Nazi'lerden kaçan 769 Yahudi'yi Filistin'e götürmek üzere Romanya'nın Köstence limanından kalkan Panama bandıralı bir Bulgar gemisi. İstanbul açıklarında motoru bozuluyor ve yolcular gemide mahsur kalıyor. 72 gün sonra bir Sovyet denizlatısının batırdığı söyleniyor. Bu noktada Türk'lerin de suçlandığı başka rivayetler de var.
Kitap tabi ki gerçek bir olayı anlatıyor ve insanın etkilenmemesi mümkün değil. Ben oturduğum yer dolayısiyle her gün geminin patladığı yerden geçiyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Ama kitabın yazarı Halit Kakınç, tamamen yabancı kaynaklara dayanarak olayın öncesi, olay anı ve sonrası itibariyle bütün suçu Türkiye'ye atıyor. Burada bence Halit Kakınç'ın kimliğini soruşturmak gerekir.
Almanya gemide salgın hastalık olduğunu bildirerek Türkiye'ye yolcuların gemide kalması yönünde baskı yapıyor, İngiltere Filistin'e gönderilmemeleri konusunda tehdit ediyor. Bunun üzerine zaten motoru bozuk olan gemiyi Türk hükümeti 23 Şubat'ta Sarayburnu açıklarından, Şile açıklarına çektiriyor ve 24 Şubat'ta da gemi patlıyor.
Kitapta Romanya'da Nazi'lerin baskısı, geminin bulunuşu, gemiye bineceklerin hikayeleri ve geminin hazin sona kadar ki süreci anlatılmış. Üzüntü, merak ve heyecan içinde okunuyor.
Destek yayınlarından çıkan bu 231 sayfalık romanı bence mutlaka okuyor. Tarihin belli bir kesitini daha iyi anlayabilmek için.